Türkiyede Dağcılığın Tarihçesi 1800’lerin Ortalarına Uzanır.1829’da Friedrich Parrot Ağrı Dağına İlk Tırmanışı Gerçekleştirmiş Daha Sonra Yurtdışından Gelen Başka Ekipler Sırasıyla (1846)Ksçkar (1894)Kaçkar Ve Altıparmak (1901) Aladğlar .Ludwıg Krenek-Ludwıg Sperlich 1931’de Cilo Ve Sat Dağlarına Tırmanışlar Yapmışlardır. Türkiye ‘De Dağcılık Sporunun Başlaması Bir Hayli Geç Olmuştur.
Fransa’da Tıp Öğrenimi Yapmakta Olan Ali Vehbi Türk Üstün’ Nün 1906 Yılında Alp Dağlarının En Yüksek Zirvesi Olan Mont Blanc ‘In Doruğuna Tırmanarak Beraberinde Götürdüğü Türk Bayrağını Dikmesi Türk Dağcılık Sporunun Başlangıcı Olarak Kabul Edilmiştir.1924 Yılında Albay Cemil Cahit Toydemir Subay Ve Erlerden Oluşan Ekibiyle Doğu Yönünden Erciyes Dağının Zirvesine Tırmandı.
Cemil Cahit Bey Ekibi Ekibindeki Subay Ve Erlerin İsimlerini Kağıda Yazarak Metal Bir Sigara Tablası İçerisine Koyup Zirveye Bırakmıştır.Aradan 4 Yıl Geçtikten Sonra 1928 Yılında Dr.Ritter Başkanlığındaki Alman Dağcı Ekibi Erciyes Dağının Doruğuna Çıktıklarında Bu Sigara Tablasını Bulmuşlar, Cemil Cahit Bey Ve Ekibinin İsimlerini Alarak Beraberlerinde Getirdikleri Metal Kılıflı Dağ Defterinin İlk Sayfalarına Kaydetmişler Ve İkinci Sayfasına Da Kendi Adlarını Yazmışlardır.Bu Metal Sigara Tablası Aynı Zamanda Yurdumuz Dağlarının İlk Dağ Defteri Olma Özelliğini Taşımıştı.1933 Yılında İlk Defa Türk Yürüyüşcülük, Dağcılık Ve Kış Sporları Kulubü Kuruldu.1939 Yılında Türkiye Dağcılık Ve Kış Sporları (Kayak) Federasyonu Kuruldu.1966 Yılında Kayak Ve Dağcılık Sporu Birbirlerinden Ayrılıp Türkiye Dağcılık Federasyonu Kurularak L.Osman Çıkıgil Başkan Oldu.1977 Yılında Türkiye Dağcılık Federasyonu Dünya Dağcılar Birliği U.I.A.A.’Ya Üye Oldu.
C.E. Dünya Dağcılar BirliğiDağın Tanımı: Etrafında Arazi Kesimine Oranla 400 M. Veya Daha Yüksekte Olan Kabartılara Dağ Denir.
Tepe: 400 M. Altındaki Yükseltilere Tepe Denir.Dağ Bloku: 400 M.’Den Fazla Kabartılar Varsa Bunlara Dağ Bloku Denir.
Boyun: Dağlar Ve Tepelerin Birbirine Yaklaştıkları Alçak Ksimlere Boyun Denir.
Sırt: İki Kuru Dere Arasındaki Araziye Denir.Gedik: Çok Yüksek Dağ Kesimlerindeki Koridorlara Denir.
Geçit: Gediklerin Daha Aşağılarda Olanlarına Denir. Gülek-Zigana Gibi.
Boğaz: Yolların Aktığı İstikametteki Daha Büyük Geçitlere Denir.
Yamaç: Dağların Herhangi Bir Yüzeyindeki Eğime Yamaç Denir.
Vadi: Dere Yataklarının Yüzeyi Derin Şekilde Yarmış Olduğu Şekillere Denir.
Kanyon: Bu Vadilerin Daha Dik Ve Kayalıklı Olanrına Denir. Kanyonlar Genelde Su Dolu Olur. Vadilerde İse Su Yoktur.
Yayla: Rakımı 2000 M.’Den Daha Yüksek Olan Düz Yerlere Denir.
Plato: Etrafı Vadi Ve Kanyonlarla Oyulursa Plato Denir.Ova: Rakımı 2000 M.’Ye Kadar Geniş Düzlüklere Denir.
Su Bölümü Hattı: Herhangi Bir Yamaçta, Boyun Noktasında Ve Zirvede Yağışı Sağlı Ve Sollu Olarak İkiye Bölen Hatta Denir.
Çatak: Ani Yağmur Ve Kar Sularının Yamaçlarda Oluşturduğu Yataklara Denir.Akarsular Üç Gurupta Toplanır: Dereler, Çaylar, Irmaklar, Nehirler, Dere: Bir Yatak Ve Bir Kaynaktan Oluşan Küçük Akarsulardır.
Çay: Birkaç Derenin Oluşturğu Akarsulardır.
Irmak: Birkaç Çayın Oluşturğu Akarsulardır.
Nehir: Birkaç Irmak, Çay, Derenin Oluşturğu Akarsulardır.
Talvek: Dere, Nehir, Ve Irmakların (Akarsu Yatağının) Akış Güzergahındaki En Derin Noktalarda Oluşan Çizgiye Denir.
Kokardan: Arazideki Doğal Bir Şekilde Oluşmuş Çukurlara Denir.
Düden: Kokardanın Dibinden Su Girişi Varsa Buna Düden Denir. Dikey Mağraların Hepisi Düdenlerle Başlar.
Set: Arazilerdeki Dik Kayalara Denir. Bu Setler Platolarda Olursa Pozitif, Dağ Yamaçlarında Olursa Negatif Denir.
Geçit: Yüksek Dağlarda Geçişe İzin Veren Kiritik Pasajlardır. Geçitlerin Boyları 100 M.’Den Azdır. Fazla Olursa Koridor Olur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder